Neden Klavye Değil Kalem?

Yazı yazmayı basitçe tarif et deseler; “3 parmak çiziyor, tüm vücut çalışıyor” derdim.

Peki yazı yazmak nasıl tüm vücudu çalıştırıyor?

İlkokul birinci sınıfta öğretmen harf modelini en az 20 cm boyutunda göstererek yüksek sesle adlandırır. Öğrenci birkaç kez izledikten sonra yüksek sesle söyler. Bu yüksek sesle adlandırdığı harfi defalarca defterine yazar ve artık belli tekrarlardan sonra öğrenci harfi gözü kapalı yazacak hale gelir.

Yazma alışkanlığını kazandığımız evrede beyin aktiftir ve harıl harıl çalışır. Beynin bir dizi eylemi otomatik bir rutine çevirdiği bu süreçte beyin aktivitesi azalır ve davranışı düşünmeden gerçekleştirme evresine geçeriz. Tüm harfleri anlamlı yazı yazmak için kullanmaya başladığımızda ise ince psikomotor beceri kazanmışız demektir.

Bundan sonraki süreçte her birey klasik harf tiplerinden oluşan alfabeyi kendi vücut ve karakter gelişimine göre değiştirecektir. Birinci sınıfın ikinci yarısında bile parmak izi gibi her öğrencinin yazısının özgünlüğünü görebilirsiniz.

Beynin en uç motor fonksiyonu olan el, kol, parmaklar, kas yapısı ile bir araya gelip; kortexin motor ve sensoryel uyarılarının merkezden extremitelere gamma reseptörlerle elektrik uyarı göndererek, el yazısını oluşturan hareketi meydana getirir.

O halde bir süre sonra bilinçsiz hale gelen yazı yazma işlemi beynin bir ürünü olup kişinin fizyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel gelişim evrelerinin bir çıktısıdır diyebiliriz.Yukarıdaki bilgiler ışığında bu hiç mantıksız olmaz.

Merkezi sinir sistemi ve tüm kas gruplarını titreşim yoluyla harakete geçiren kalemle yazı yazma davranışıdır. Klavye ve dokunmatik ekranlarla aynı süreç işlemez ve tüm vücut aktif olmaz.

Klavyenin işimizi kolaylaştırdığı kesin ve hiçbirimiz ekranları hayatımızdan tamamen çıkaramayacağız. Hatta benim gibi teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanmayı seven biri de olabilirsiniz. Fakat en azından not alma, resim yapma, karalama gibi “beyin dostu” davranışları günlük işlere dahil etmenin yararlarını bilmekte fayda var.

Hafıza

Yapılan bilimsel araştırmalara göre el yazısı ile yazılanların bilgisayarda yazılanlara göre daha iyi hatırlandığı ve “uzun süreli bellek” te depolandığı sonucuna ulaşılmıştır. El yazısı yazmanın kelime öğrenme ve hatırlamaya yönelik bilişsel faydaları vardır.

Dikkat eksikliği

Yazı bilimcisi ve el yazısı uzmanı Dr. Marc Seifer özellikle dikkat eksikliği olan kişilerin “ayrıntılara hakimim ve rahatlıkla hafızamdan çağırabiliyorum” gibi bir cümleyi en az yirmi kez yazmasının gerçekten büyük etkiler yaratabileceğini belirtiyor (Grapoterapi). Elle yazmanın faydaları saymakla bitmiyor. Her geçen gün daha fazla bilgiye maruz kaldığımız çağımızda daha iyi odaklanmamızı sağlayarak dikkat dağınıklığından da kurtarıyor bizleri.

Disleksi

Disleksi, konuşma seslerini belirleme ve harflerle ve kelimelerle ilişkilerini öğrenme (kod çözme) ile ilgili sorunlar nedeniyle okuma güçlüğü içeren bir öğrenme bozukluğudur.

Araştırmaya göre, el yazısıyla yazma ya da öğrenme, disleksi olan kişilerin “öğrenme ve hafıza için daha güçlü bir ilişki” yaratmasına yardımcı oluyor.

Yaratıcılık

Kalem ve kağıt bir araya geldiğinde yaratıcı fikirlerin geliştirilmesine yardımcı olur. Çizim, eskiz ve resim yapma becerilerini geliştirmek için de iyidir. El yazısı uzmanı Dr. Alison Keegan’a göre, “Kalemle yazma, ham düşünce ve fikirler oluşturma eylemi, bireysel yaratıcılık için çok önemlidir.” der. ABD’deki Wisconsin Üniversitesi’nden Psikolog Virginia Berninger, 2’nci, 4’üncü ve 6’ncı sınıfa giden ilköğrenim öğrencileriyle yaptığı testlerde, kalem kullanıldığında öğrencilerin, klavyeye göre daha hızlı yazmalarının yanı sıra, kompozisyonlarda çok daha özgün düşünceler dile getirdiklerini tespit etti.

El yazısı yaratıcı süreci geliştirir çünkü yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması zaman alır.

Dilbilgisi

Bilgisayarda yazım hatalarını düzeltmek için yazım kontrollerine güvenmek çok kolaydır. Bu, kişinin yazım becerilerine hakim olmasına izin vermez.

Trinity Grammar School’dan bir rapora göre, el yazısı, kişinin kelimeleri yardımcılara ve kısayollara bağımlı olmadan doğru yazmaya çalışması için farkındalık yaratır. Bu da kişinin yazım becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir.

Terapi

Günde 15-30 dk arasında duyguları yazılı olarak ifade etmenin klavye ile yazmaya oranla stresi daha etkin azalttığı bilinmektedir.

Terapötik faydaları Sosyal Psikolog James Pennebaker’ın yaptığı çok sayıda araştırmayla kanıtlanmış “dışavurumcu yazı” pratiği, danışanın günlük hayatın olağan detaylarını kâğıda dökmesinden ziyade, derinlerinde barındırdığı düşüncelerini ve karmaşık duygusal yaşantıları kelimelendirerek anlamlandırmayı içerir. Dışavurumcu yazı yazmak gerçeğin üzerine serilmiş örtüleri kaldırmaya, kabul görmek için takılmış maskeleri indirmeye benzer.

Yazı yazmanın iyileştirici gücü, üzücü veya travmatik deneyimin uyandırdığı duygusal tepkilerin üzerindeki baskının kaldırılması yani farklı duyguların serbestçe dışavurumuna bağlıdır. Serbestçe yazı yazmak, kendini sansürlemenin yarattığı duygusal gerilimin atılmasını sağlar, ancak terapötik bir kazanımın sağlanması için başlıbaşına yeterli değildir. Kelimelerle ifade buldukça, muğlak duygular netlik kazanır ve kristalize olur. Bireyin hissettiği anlaşılmaz huzursuzluk, durumlar ve uyandırdığı duygular arasında sebep-sonuç ilişkileri kuruldukça çözülebilir bir hal alır. Belirsizliğin ürettiği kaygı yerini, kabullenme ve değişim için beslenen umuda bırakır, birey yaşamında şekil verici gücünü yani kontrolünü eline yeniden alır. Tekrar tekrar zorlu duygusal deneyimleri konu alan dışavurumcu yazı egzersizleriyle olumsuz duygunun etkisini ele almak, onun hükmünü azaltırken, bireyin konuyu farklı perspektiflerden ele alabilmesine zemin oluşturur. Bu zemin de durumu kabullenmeyi ve uyum sağlamayı kolaylaştırır.

Yaşlılık

Araştırmacılar beynin yaşlandıkça daha az kimyasal mesaj taşıyıcılar ürettiğini belirtiyorlar. (Dopamin, asetilkolin, serotonin ve norepinefrin düzeylerinde azalmalar gibi). Bu bilişsel ve hafıza işlevlerinde azalma ile depresyonda artış ile alakalı olabilir.

Yazı yazmak beyindeki bağlantı yollarını güçlendirip beynin yeni bağlantılar kurmak için aktif olmasını sağlayacaktır. Özellikle yaşlılarda yazı küçülmesi izlenerek parkinsonun erken teşhis ve tedavisi yine yazı büyütme egzersizleri ile mümkün olabilmektedir. Mutlu yazılar… www.eğitimheryerde.net