Öğrencilerin kağıt üzerine yaptığı çizimler, karalamalar, resimler, yazılar, metinler ve benzeri her türlü grafik ortam aslında nöropsikolojiktir.
Peki bu ne demek?
Beyin bilgiyi sinir sistemi aracılığı ile el kaslarına gönderir ve böylece grafik hareketler gerçekleştirilir. Bu kusursuz bilgi akışı sırasında vücut fonksiyonlarındaki tüm bilgiler ya da yapıdaki herhangi bir değişiklik veya hasar ilk önce yazıya yansıyacaktır.
Eğitimde yazı analizi (grafoloji); sınıf ortamında öğrenciyi tanımak için uygulanan bilimsel, basit ve ekonomik bir yöntemdir. Ancak uzun vadede farkına varabileceğimiz kişilik, zihinsel kapasite, öz kontrol, ego gibi temel karakter özellikleri; ilişkiler, problem çözebilme, yaşam enerjisi (libido) gibi sosyal gelişimi; geçmiş travmalar, özgüven, zararlı eğilimler gibi öğrencinin psikolojik gelişimi hakkında bilgi edinme imkanı verir.
Projektif bir teknik içeren bu yöntem ile çocukların anlayamadığı ve dolayısıyla anlatamadıkları içsel faktörler yazı ve resim çizgileriyle dışarı yansır. İlkokulda yazı yazmayı öğrendiğimiz andan itibaren zaman içerisinde her birey verilen temel çizgileri kendine özgü bir şekilde değiştirerek parmak izi gibi eşsiz bir yazı stiline ulaşır. Öğrencilerin zaten sınıf ortamında elimizin altında bulunan bu yazı ve çizimlerini analiz etmek ise erken bir alarm sistemi demektir ki bu sınıf ortamındaki eğitim kalitesini ve bireysel gelişimi oldukça olumlu etkileyecektir.
Özellikle kalabalık sınıflarda öğrenciyle geçirilen birebir kaliteli zamanın kısalığını düşünürsek, öğrenciyi tanıyamadan , öğrenme stilini, zayıf ve güçlü yanlarını, öğrenme güçlüğü sorunlarını, travmalarını anlayamadan kopuk bir iletişimle yüzeysel bir öğrenme gerçekleştirilmektedir. Dikkat, konsantrasyon, hareketlilik ve dürtü kontrolü alanlarındaki sorunlarla karakterize olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), kişinin normal veya üstün zeka düzeyinde olmasına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşamasına sebep olan disleksi, aile içi ayrılık şiddet ihmal gibi sebeplerden kaynaklanan duygusal travmalar yazı ve daha küçük yaşlar için resim analizi ile belirlenebilmektedir.
Çocukları anlamanın ve sınıf yönetiminin olmazsa olmaz şartı onlarla sağlıklı iletişim kurmaktır. Çocuklar hakkında bu ön tanıma ve erken bilgi edinme yöntemi gün içinde doğal olarak yaptığı tüm çizim ve yazılardan analiz edilebilir. Yazı analizi 8 ana başlıkta aşağıdaki şekilde uygulanır.
1- Yerleşim
Sayfadaki metnin organizasyonuna, yazının bize bir bütün olarak verdiği izlenime bakılır. Öğrencinin fikirlerinin açıklık derecesi, kişisel zamanlamanın düzenlenmesi, içinde bulunduğu çevreye yeterli entegrasyona izin verecek sosyal normlara uyum sağlama kabiliyeti sayfanın genel görüntüsünün düzenliliği ile ilgilidir. Bu düzenlilik hali, yazının benzer çizgilerle ve aynı ahenkle son bulmasıdır. İki, üç kişi yazmışcasına farklı ritimde olan bir sayfa yerleşimi ise bize çocuğun organizasyon, zamanlama ve uyum sağlama konusunda zayıf olduğu fikrini verir. Sayfanın sol tarafı anne ve geçmiş, sağ tarafı baba ve dışa dönüklük, üst kısmı zihinsel kapasite alt kısmı ise fiziksel güç ve güven ile ilgilidir. Örneğin ilkokul 1. sınıf öğrencisinin kırmızı çizgili defteri aslında psikolojik açıdan anneden ayrılma sürecidir.
2- Boyut
Harflerin boyutunu ifade eder. Öğrencinin öz saygısını, benlik kavramını, kendisine ne kadar değer verdiğini ve sahip olduğu dışa dönüklük derecesini temsil eder. 1-2 mm küçük yazı, 2-3 mm orta yazı ve 4-5 mm büyük yazı boyutlarıdır. İlkokuldan itibaren yazının kişiye özel olarak değişmesi soyut döneme geçişle benlik algısının çocuksuluktan çıkıp akademik ve soyut düşünce ile uyumlu küçülen yazı şeklini alması beklenir.
3- Form
Harflerin yuvarlak veya açısal olma halidir. Harflerin şekli, kişinin düşünce ve davranış şeklini yansıtır. Yuvarlak harfler sanatçı sağ beyin, insancıl ve duygusal, açılı ve köşeli harfler ise mantıklı sol beyin ve çözüm odaklılık göstergesidir.
4- Eğim
Yazının ve satırların eğildiği yönü ifade eder. Sağa eğilen yazı; duygusal bağlanma ihtiyacını ve kişilerle yakın ilişkileri; sola eğilen yazı (yazının geri düşmesi); güvensizliği ve soğukkanlılığı, 90 derece dik yazı; bağımsız ve duygularından arınmış kararlar alan, akış sırasında esneklik gösteremeyen bir çocuğun işaretçisi olabilir.
5- Satırlar
Satırlar, çizgili kağıda yazılmış gibi yatay kalırlar veya çizginin yukarısına ya da aşağı doğru yönelebilirler. Bu özellik bize öğrencinin ruh halini, duygusal istikrarını anlatır. Hayali satır çizgisinden aşağı düşen yazılar, depresif yorgun veya histerik bir ruh halini, yukarı çıkan satırlar ise enerjik coşkulu ve mutlu bir öğrenciyi göstermektedir.
6- Hız
Bu, yazma hızıdır. Çeviklik, zihinsel süreçlerin ritmi, görevleri çözme hızı, entelektüel seviyeyi değerlendirme ve yeni durumlara uyum sağlama gibi özellikleri ölçmede bir parametredir.
7- Süreklilik
Harflerin birbirine bağlanma şeklidir. Bağlantılı veya ayrıktır. Harflerin hayali çizgilerle bağlantılı olduğu ve öğrencinin kalemini sayfada akarcasına kullandığı yazı, hayat akışına uyumunu, eylemlerinin etki-tepki, neden-sonuç ilişkisi içinde, olay zinciri bozulmadan mantık çerçevesinde sıralanabiliyor olma halini gösterir. Harfler arasında ters bağlanmalar ve çizgi sırasının değişimi ise disleksi belirtisi olabilir.
8- Basınç
Kağıdın üzerine uygulanan baskı, güçtür. Yazıda basınç kağıdın arkasında kabartı ve yazının koyuluğu ile ölçülür. Güçlü basınç öğrencinin gerçekleştirdiği eylemlerde kendine güvenini, yaşam enerjisini ve hırsını gösterir. Tam tersi zayıf basınç ise duygusallığın, yorgunluğun, tansiyonun, hatta titreme eşlik ediyorsa sinir sistemi bozukluklarının güçlü işaretçileri olabilir.
Bu verilen analiz parametreleri çokludur ve tek başına hiçbir anlamı yoktur. Bir özelliğin var olduğunun söylenebilmesi için birçok parametre bir araya gelmeli ve değerlendirilmelidir. Bu analizler uzman grafologlar ya da eğitim almış öğretmenler tarafından tamamen bilimsel bulgular ışığında yapılmalıdır.
Mutlu yazılar…
Merhaba, Ben Pelin Eren
Uzman öğretmen, grafoloji ve yazı analizi danışmanı. Danışmanlık için bana ulaşabilirsiniz.