Grafik Mekan Sembolizmi – Modül 1

Grafolojiyi anlamak için grafik ortamın özelliklerini ve sembolize ettiklerini bilmek gerekir. Grafik ortam yazı yazarken veya çizim yaparken kullandığımız kağıt alanıdır. Grafik alanın yani kağıdın düzenleme biçimini ve şekilleri anlamlandırmak için sembolizmi kullanırız. Grafoloji dünyasına, yazı analizi için kullanılan “sembolizm” kavramını ilk Max Pulver tanıtmıştır.

(Max Pulver, 1889’da Bern’de doğan İsviçreli bir araştırmacı, psikolog ve grafolog’tur.) Grafolojide mekan sembolizminin temelleri Freud’un psikanaliz ine dayanır. Sembolizm yazı analizi gibi projektif (yansıtmalı) olan psikolojik testlerin tümü için kullanılır. Max Pulver’e göre kağıdı kullanma şeklimiz yaşama şeklimizle örtüşür. Nasıl bir çevreye, geçmişe ve özelliklere sahip olduğumuzu, yaşam alanımızı simgeler.

El yazımız dinamiktir, çünkü yaşamın tezahürüdür. Yazınız sizin kişilik inşanızın ulaştığı son seviyeyi gösterir. Yazı analizinin asıl amacı yaşamdaki hayati hareket ve alışkanlıkları yakalamaktır. Örneğin kişi kavisli hareketlerle yazıyorsa, duygular baskın; açı ve üçgen şeklinde sivri hareketlerle yazıyorsa akıl yürütme yeteneği ve işi merkeze alma güdüsü baskındır.

Analize Başlıyoruz…

Boş sayfa, kişinin yaşamını ve yaşam alanını sembolize eder. Grafik çizimlerde ve yazılarda düzenlenme biçimi de kişinin bu alanda nasıl hareket ettiğini yansıtır.

Örneğin; Sağa eğimli hareketlerle yazanlarda, DUYGULAR’ın baskın olduğu ve duygusal insanlar oldukları kabul edilmektedir. Sola eğimli yazanlar daha uzaktır, “soğuk” denilebilir. Kuvvetli BASINÇ olan yazılar sağlık, canlılık ve güç göstergesidir. El yazımız anlaşılmıyor, okunaksız, ya da hep aynı şekilde yazamıyorsak, duygu durum bozukluğu ve benzeri psikolojik bir açıklaması olduğunu söyleyebiliriz.

Kenar boşlukları bırakmadan sayfanın tüm alanını işgal edenler; hayatın onlara dar geldiğini düşünen kendilerine bol alan açmaya çalışan insanlardır. Dürtülerini kontrol edemez, ve genellikle ayrıntıları kaçırırlar.

Bunun tersine, çok fazla boş alan bırakanlar yani sayfanın küçük bir alanına yazıp, büyük kısmını beyaz bırakanlar. Onlar başkalarını kendilerinden daha çok düşünürler. Güvensiz ve hayal kırıklığına uğramışlardır, büyük hedeflere ulaşacak cesareti toplayamazlar.

Sayfanın her bir kısmına bir kişilik yönü atanır. Sembolizm ile aşağıdaki alanları belirleriz ve sayfayı 5’e böleriz.

  1. Yatay eksen zamanı temsil eder. Sol Bölge , anne rahimden, olgunlaşmamış BEN ‘den ayrılmayı sembolize eder. Burada geçmiş i, ataları, yerleşmiş ve bilinçaltında saklanan travmaları buluruz.
  2. Yatay eksende Orta Bölge ye doğru ilerlediğimizde geçmişten günümüze yolculukta “şu an” a gelmiş oluruz. Yatay ve dikey eksenin kesiştiği yer tam kağıdın ortasına, hayatımızın “şimdi” sine denk gelir. (EGO)
  3. Diğer uçta, anneden bağımsızlaşan, büyümeyi sağlayan olgun “Ben” i anlatan Sağ Bölge ye ulaşırız. Bağımsız birey dünya ile etkileşir, gelecek için hedefler koyar ve sosyal ilişkilerini düzenler.
  4. Dikey eksende, sayfanın üst üçte birlik kısmındaki Üst Bölge, düşünceler, fanteziler, yaratıcılık, zihinsel, maneviyat ve akıl gibi psişik düzlemle ilişkili niteliklerle ilişkilidir.  (SÜPEREGO)
  5. Alt Bölge , cinsel, maddi, güvenlik ve kararlılık içgüdüleri ile hayati biyolojik ihtiyaçlara sahip olma ile ilişkilidir. (İD)

Konunun devamı canlı derslerde anlatılmaktadır.

Sayfanın grafik jestlerine ve sembollerine göre, yaşamda ve davranışlarında dengeli insanlar bunu yazılı olarak yansıtır.

ÜCRETSİZ ONLİNE GRAFOLOJİ dersimizin ilk modülü bitiyor. MODÜL 2′ de öğrenmeye devam etmek için bu web sitesine göz atmaya devam edin.

Mutlu Yazılar…